21 Nisan, 2011

pig brother is watching you!

21 Nisan, 2011

alsana bi' farmville sloganı/manifestosu. yav anlamlı taşhih filan değil olm yaptığım. farmville hastalığının (artık hastalık diyorum buna) hangi sınırlara dayandığını görebilirsek, anlatmaya çalıştığım şeyi daha iyi kavrayabiliriz sanırım. bunu şöyle açıklayayım;


geçen gün, alelade, herhangi bir toplu taşıma araçlarından birinde (yenikonuş'ta buna otobös deniyor, sdjksdjk) seyahat ediyorum. toplu taşıma aracında müzik dinlemediğim ender anlardan birisi de aynı zamanda. kitapta okumuyorum. aslında toplu taşıma araçlarında kitap okumayı, tamamen toplu taşıma araçlarında bitirdiğim bir kitaptan bi' bok anlamadığımı fark ettikten sonra bıraktım. -uzun bir zaman önceydi bu-. belki de o benim aptallığım, bilemiyorum, ama en son toplu taşıma aracında kitap okurken, okuduğum sözcüklerin, toplu taşıma aracının bir o yana bir bu yana sallanması esnasında birbirlerine karışarak adeta bir sebze çorbası olduklarını hissettim. ve bu sebze çorbası da hiç öyle yenecek cinsten bir şey değildi. baş ağrısı ve mide bulantısı da cabası. insan, yaşı ilerledikçe, okuduğu herhangibir şeyden bir şey anlaması için statik/stabil bir yere ihtiyaç duyuyor sanırım. bende işte o günden sonra artık toplu taşıma araçlarında kitap okumuyor, genel eğilim gibi müzik dinliyorum. fakat sadece nedenlerimiz farklıydı öteki insanlarla. okuyabilsem, müzik dinlemem yani.

buraya kadar okuduysanız bu yazıyı, "bu ne diyo mınakoyım ya" demişsinizdir muhtemelen. ya da "aha şimdi dağıttı konuyu işte. buradan hayatta toparlayamaz" demişsinizdir. bazılarınız da "bu boş beleş saçmalıklarla bu kadar zamanımı aldın vicdansız. ne kadar boş bi' adamsın." demişsinizdir. bana sorarsanız buraya kadar okudunuz madem, bundan sonrasını da okuyun derim ben ama önce buraya kadar okuma sabrını göstermiş ve bu sabrı devam ettirerek ne anlattığımı merak edip entryi sonuna kadar okuyacak kişilerden, konuyu dağıttığım için özrü bir borç bilirim.

neyse, gelelim konumuza. efendimmm....ne demiştik? heh...müzikte dinlemediğim için bir arka koltuğa oturan iki kişinin normal desibel değerlerini aşan bi' sesle yaptıkları konuşmaya ister istemez kulak misafiri oldum. (insan misafire bi' çay koyar, ama nerdee? evet, bu berbattı biliyorum. yüzüme vurmayın, ağlarım. bir senelik berbat espri kontenjanımı doldurmuş bulunuyorum.) tam olarak konuşma şöyle bir şeydi;

-sen ne ektin?
+ya ben üzüm ektim. en verimlisi o bence. sen ne ektin?
-aslında ben bi' şey ekmedim. çiftliğin tamamını dolduracak sayıda domuz aldım. gidip gelip onlara bakıyor, arada bir de onları sağıyor (evet, sağmak kelimesini kullandı) ve garip bir haz alıyorum. gidip gelip seviyorum filan...
+aaa, harbi lan, mantıklıymış aslında.

tabii hemen benim kafamda şimşekler çakmaya başladı. her yerde bir domuz kafası ve altında yazan şu cümleyi görür gibi oluyordum.

"pig brother is watching you"

hayır hayır, görür gibi oluyordum fazla. gördüğümden emindim. bu durum böyle bayağı bir sürdü. nereye baksam bi' domuz kafası ve altındaki o cümle...ve işin enteresan tarafı, farmville'deki "komşu"larım teker teker tüm arazilerini domuzlarla dolduruyorlar, onlara her yerde gördüğüm domuz kafasını ve altındaki cümleyi anlattığımda bana deli muamelesi çekiyorlardı. artık herkes deli diyorsa bir şey var bu işte diye düşündüm. evet, delirmiştim sanırım. ama bu, düşündüklerimin ve gördüklerimin gerçek olmadığı anlamına gelmezdi. (ehehe)...yine birgün farmville'den çıkıp bilgisayarı kapadıktan sonra yatmaya gidiyordum ki, kütüphanede öylece duran george orwell kitapları gözüme ilişti. 1984 ve hayvan çiftliği...onları görmemle kendime, uzun bir süre önce okuduğum hayvan çiftliği ve birkaç gün önce bitirdiğim 1984 ün bileşkesi bir dünya yarattığımı anladım. "hakikaten de delirmişim" dedim. aslında deli olmak koymuyordu da, kurduğum dünyanın gerçek dışı olması daha çok koyuyordu bana.

"resmen delirmişim" dedim kendi kendime, ve kendimi de buna inandırdım. evet, kendimi de yenmiştim. -:))-

ama, bir düşünsenize lan, farmville, kitlelerin tarım toplumuna evrilmesindeki süreçlerden biri olan alıştırma safhası için yapılmış bi' oyun olamaz mıydı?

yok lan, harbi delirmişim ben. komplo teorisinin de bu kadarı mınakoyım.

ha, bu arada;

ı love pig brother...especially when it s ready to harvest!
(doğru mu kurdum lan cümleyi? ehehe. bak yine etkili bitirelim derken sıçtık. neyse, olur öyle.)

0 yorum:

 
◄Design by Pocket, BlogBulk Blogger Templates. Thanks to Blogger Templates. Distributed by Deluxe Templates